24 Temmuz 2011 Pazar

Barcelona'da bu yaz neler yapilir?

Madem uzundur buralardayim, bari yaz icin bir kac gunluk, ya da daha uzun gelecek olanlara buradaki yerel hayatla, ne nerede bulunurla ilgili bir kac faydam dokunsun!

- Muzeler her ayin ilk pazar gunu ucretsiz! Gaudi eserleri degil ama Picasso, Miro, National Art Museum gibi pek cok yeri ucretsiz gezebilirsiniz!

- Buralara kadar gelmisken, sergi, tiyatro, sinema, dans isterseniz, olmadi gunduz turist gibi takilayim aksama da bir konsere gideyim derseniz,  Barcelona'da gerceklesen kultur sanat aktivitelerini takip etmeniz icin pek ya/rarli bir site! Ustelik etkinliklerin fiyatlarini gorebiliyorsunuz, sitede pek cok beles etkinlik bulabilmekte mumkun!
http://www.butxaca.com


- Montujiuc'de acik hava sinema gunleri var. Haftanin belirli gunleri kurulan dev ekranda filmleri orjinal dillerinde ve ispanyolca altyazi ile izleyebiliyorsunuz! Filmler 22.00'de basliyor ama onun oncesi gelip sarap esliginde piknik yapar ve film sonrasinda da konsere kalirsaniz, keyfiniz ikiye katlaniyor. Program etkinligin sitesinde gorulebiliyor; http://www.salamontjuic.org/?lg=2

- Ayrica burada yasayacaklar, ev kiralama, vize uzatma, nie cikarma gibi sorular icinde Facebook'taki Barcelona Turca grubu cok ise yariyor.  

- Ayrica buradaki Turk'lerin olusturdugu ve faydali linkleri paylastigi blog ; http://barselona101.blogspot.com/ pek cok soruya yanit veriyor!

O kadar cirkinsi soganlari aglattin!!!

- Basliga aldirmayiniz, burada hayat harika gidiyor, yukaridaki cumlede beni bagira cagira soylemekten vazgecmedigim ve vazgecememe sebebini bir turlu ogrenemedigim sarki da geciyor.

- Bcn'de hava bahar gibi. Bizde buharlasmak, sicaktan sikayet etmek istiyoruz, zira yaz gunu temmuz ortasi aksamlari cikarken uzerine hirka almakta neyin nesidir kuzum?

- Gecen gun yepyeni bir icecek kesfettim. Rekorderlig! Tam anlamiyla bir kadin icecegi! Boyle cilekli, mis gibi kokuyor, agzinda oyle guzel tat birakiyor ki! Sidikimsi biraya 98423948 basar!


 - Gecen gun Istanbul'u cok ozledim dedigimde gozlerim dolu dolu, sevdicek sordu, en cok neyi ozledim, neyi burada yapabiliriz seninle de biraz ozlemin diner dedi. Durdum soyle, sevdigim insanlari buraya getiremezdim, anca bi eylemi burada yapabilirdik. - Kahvalti! diye bagirdim boyle yari gozlerim dolu, yari da sevince! Dun balkonda uzun saatler alan kahvalti yaptik! Sucugumuz bile vardi! Yaban ellerde sucuk bulan sevgili, yerim diyorum baska da bir sey demiyorum!

- Kurs tam gaz devam ediyor. Ingilizce dunyanin en basit dili imissin, bunu Ispanyolca fiilleri ogrenince bir daha anladim. Tek kelimeyle no me gustan nada los verbos!

- Persembe gunu A2'yi bitiriyorum, bayagi sakimaya basladim, umarim su sinavi da adam gibi atlatir, sertifikami koluma takar gelirim, subata kadarda bu seviyeyi korurum. Zira son gunlerde fark ettimki, burada Ispanyolca bilmek birseyi degistirmiyor! Burasi Katalunya efendim!

- Bizde sutu bozuk deyimi ispanyollarda da var! Tener mala leche! Yani kotu sute sahip olmak! Ayrica biz nasil diyorsak hersey sut gibi, hersey yolunda gidiyorsa onlarda "La Leche" diyorlar!

- Mevsim yaz, hayat pek guzel! Itirazi olan?

19 Temmuz 2011 Salı

Las dias pasan muy rapido! Gunler pek cabuk geciyor!

- Sonunda yiyecekler ile ilgili unitemizi bitirdigimize pek memnunum, zira kurstan eve salyalari aka aka geliyordum, bugun mis-li gecmis zamani ogrenirken sinemasi bol unitemize gectik.

- Ispanya hakkinda ogrenirken, kendi kulturlerimizi de konusuyoruz. Ve gecen gun kesfettik ki sinifimizda bir "vegano" yani kati bir vejetaryan var. Et, sut, yumurta, dondurma dahi yemiyor. 4 yildir bu sekilde besleniyor. Tamamen etobur bunyemi, boyle bir dietin icinde hayal dahi edemiyorum.

- Taze evli sinif arkadasimiz hala balayindan Paris'den donmedi tum sinifcak buyuk bir merak icindeyiz.

- Ulkemizdeki tatil gunleri hakkinda konusurken birsey daha ogrendim ki biz koleyiz efendim. Italyan, Ispanyollar kesinlikle yilda bir ay tatil yapiyorlar. Bir onceki yazimda gordugunuz uzere ruslarin keyfine zaten diyecek. Ben bi biz mi boyleyiz, derken icimi koreliler rahatlatti. Yilda bir hafta anca izin alip onu da hepsini bi arada degil parca parca kullaniyorlarmis. Soyle bir oh cektim, bizden beterleri de varmis. Ama sonra eklediler ki iyi para kazaniyorlarmis, bu yuzden haftasonlari ucakla pek rahat seyahat edebilirlermis! Yani bizden pek cok eglendikleri, dinlendikleri ve motive olduklari kesin.

- Bugun sinifta gruplar halnide bir tarif yazip yaristirdik ve Sarma birinci oldu! Sarma'nin italyancada tabut kelimesine denk dusmesi ise kotu bir tesaduf oldu!

- Gunde 4 saat kursa gidip, kosarak eve geliyorum, sonra da aksamim ders calismak ile geciyor. Tum sinif olarak herkes ayni dersten muzdraip! Quiero ir a la playa, Quiero tomar el sol, Querio nadar! Yuzmek, gunese kavusmak, plaja gitmek istiyorum efenim! Barcelonadayiz, lutfen!

-3 gundur havanin inanilmaz kapali olmasi ve dun gece, temmuz ortasinda simsekli, gokgurultulu yagmur yagmasina ne demeli? Sasirdin mi gunes, neredesin?

hep beraber rusyaya gidelim efendim!

Neymis ruslar yilin alti ayinda iki kez tatil yapiyorlarmis, ve bir yilda toplam 29x2 tatilleri varmis! Gelin tasi taragi toplayip rusyaya yerleselim!

18 Temmuz 2011 Pazartesi

Tengo hambre! Acim!!!

- Bugunki unitemiz yiyeceklerdi, pisirme sekilleri ve fiilleri, tarif yazma, bir yemegi anlatma, sebzeler, meyveler ve yiyecekler. Kultur yelpazesi olan sinifimiz adeta bir dunya mutfagi, kurstan gelen bunyem ve ben bildiginiz acim!

- Bugun sinifta tarif yazmamiz istendi ama ondan once "cocina facil" yani hemencik pisirilip yenebilecek cinsten uc tarif vardi kitabimizda. Birisi Korea haric Rusya, Italya, Fransa ve Turkiye'de var olduguna emin oldugum, sevilen ve sarap ile pek guzel giden peynir tabagiydi, ispanyollarin degisiyle "tabla de quesos". Koreliler boyle bir tabak hazirlama gelenekleri olmadigini, peyniri pek sevip yemediklerini cunku zaten pek peynir olmadigini soylediler! Fransiz kizin bakislarini gormeliydiniz.

-Ikincisi cipsle birlikte yenecek mexica sosu kivaminda bir sos ve cips! " Guacamole con nochas" demisler adina. Domates, salatalik, limon. yag, tuz, sogan ve avakado ile hazirlanan sosa bandir bandir yiyorsunuz cipsleri.

-Ucuncusu var ki, ben daha once gecen hafta gittigim dugune kadar yememistim. "Melon con Jamon" yani kavun ve salam. Evet evet, minik parca kesilmis kavunun etrafini salam ile cevreleyip kurdanla tutturuyorlar, sonra da hop migdeye indiriyorlar. Ben ilk gordugumde olur mu boyle sey desem de, denedikten sonra pek de fena bulmadim.

- Dersin sonunda ikiserli gruplar halinde bizim de kendi ulkemizden bir tarif yazmamizi istedi Clara bizden. Sinifimizin tek erkegi Salvador ile estim. O bir bayan varken, tarifi kendisinin yazmayacagini soyleyip kaytarmaya calisinca, ben de yemek yapan erkekleri kadinlarin cekigi buldugunu, o yuzden onu yazmasi gerektigini soyleyip onun ustune atmaya calistim :), ama velhasil ihale yine bana kaldi. Ben de pek sevgili ananemden ogrendigim, cocukken yemekten oldukca haz ettigim yumurtali ekmegi yazdim! Ve sonrasinda ogrendim ki bizim yumurtali ekmegin sekerle yapilan versiyonunu Ispanyollar tatli niyetine yiyorlarmis. Tek farki ise kizarttiktan sonra seker - tarcin - un uclemesine bulamalari!

- Eve gelirken oyle actim ki, aslinda karnim tok gozum acti ne alsam bilemedim. Markette biraz dolandiktan sonra fondu peyniri almaya karar verdim 2 euro mis gibi 1 euroya da nachoslar ve Meksika birasi!! minminmin! Aksama odevimi yaparken afiyetle yiyecegim! Sonrasinda yarin neler olacak, gorecegiz!

15 Temmuz 2011 Cuma

Ozlemek bazen guzeldir be Deniz!

 - 2 yildir Ingiltere - Ispanya - Japanyo arasi suren iliskisinin gitgelinden cok yorulan sinif arkadasim Tsubasa ( Saka degil, adi Tsubasa, ve disi) bugun evleniyor, 3 gun de balayi icin parise ucuyor! Hayir sekizi kadin olan dokuz kisilik sinifimizin hepsi ondan daha heyecanli, bize noluyorsa! Dugun yapacakmisiniz? Ne giyeceksin? Heyecanlimisin? derken biz, o gayet sakin, beyaz olmayan renkli bir elbise giyecegini, aile arasi birsey olacagini, bunun biraz da kagit uzerinde bir evlilik oldugunu soyledi! Yapmayin gencler, sirf vize icin evlenilir mi?

-  Siniftan dedikodularla basladik, madem siniftan dedikodularla devam edelim. Sinifimizda bir ingiliz var, ben kadini orta yasli diye anlatsamda,  ama aslinda 28 - 32 arasinda bir yerlerde saniyorum. Ispanyolcayi vurgusuz, ayni ingilizce gibi konusuyor, o konusurken ingilizcemi ispanyolcami konusuyor anlamiyorsunuz. Bir de sorulara cevap verirken sacini kulaginin arkasina atmasi var ki kibar  kibar... Sorma gitsin!

- Efendim part time islerden ne kadar sikayet etsemde ( Turkiyede calistiklarimdan bahsediyorum) burada da gelip part time is buldum. Bir casting ajansi paten suren birilerini ariyordu bir reklam filmi icin, sadece 4 saat caliscak, kalabalikla paten surecek ve 4 saat icin 90 euro alacaktim!!! Arriva, arriva diye cigirirken ben ve hersey yolundayken onlar sosyal guvenlik numarasi isteyince soyle bir durdum. Hevesim kursagimda kaldi, ama olsun subatta kapi gibi nie'm olacak, oradan da anliyoruz ki heryerde bir sekil is bulunuyormus! O sekil,  bu sekil su sekil her yerde yasar, para kazanirim bunu anladim. O zaman neymis seneye Barcelona macerasindan sonrasi icin simdiden yeni rotalar dusunulmeliymis. Kendime tamah tamah diyip, kicimi kasiyorum.

- "Al duro" diye bir oyunla tanistim. Aslinda iki yil once tanismisim, ama adini bilmiyordum. Yola ya da bir masaya bir daire ciziyorsunuz. Sonra onun etrafinda bir daire oluyorsunuz, tas ya da madeni parayi o cembere atmaya calisiyorsun, atamadin mi, o zaman onundeki bardaginin hepsini shot yapmak zorundasin. Hayir o degilde, biz bunu buyuk plastik bardaklarla oynamistik Soto Del Real, simdi hatirlayinca, Korelilerin niye oyle dans ettigini anladim.

- Sinifi arkadasim Solvodar hoca haftasonu ne yaptiniz diye sorunca, hicbirsey, evdeydim, cunku burada hic arkadasim yok dedi! Hemen telefon numarami ve mail adresimi verdim, birsey icmek isterse aramasini soyledim, ve gecen aksam Universidad de Barcelona'da gittigimiz konsere onu da cagirdim! Bazen yabanci olmak cok zor!

- Hersey iyi guzelde, call centerdan alinan kartla seke seke eve gelmek, sonrasinda yapilan, hem cok uzun hem cok kisa iki telefon gorusmesi... Hani bazen minik cocuklar birsey yapmaya yeltenirler, donup donup arkalarina bakarlar, hani beni kollayan, yanimda olan birileri var mi diye... Dunde cok uzakta olmama ragmen oyle hissettim ben, yuru sen, hatta kos, biz burdayiz dedi iki ses, biri Istanbul'dan biri Samsun'dan... Telefonu kapattigimda yatagima uzandim, gozlerim dolu ama kocaman bir gulumsemeyle.. Tipki Heroye'min dedigi gibi '' Ozlemek bazen guzeldir be Deniz! "

- Bu arada  sam fistigi ve turk cayi ile kahvalti yapiyorum, ama bildigin cigkofte as eriyorum, boyle bol nar eksili mis!

- Daha once adini duymami ayiplayanlar cok, ama olsun, ogreniyoruz iste. Cumartesi gunu Avrupa'nin en buyuk muzik festivallerinden birine gidiyoruz sevdicekle; http://fiberfib.com/. Hemde biletleri cilgin pahali olan bu festivale beles gidiyoruz efendim, cunku sevdice dogum gunu hediyesi bunlar! Gruplarin bir kismini bilmesem de Arctic Monkeys ve Beiurt' u dinleyecegimden pek mutluyum efenim! Bakalim neler olacak!

13 Temmuz 2011 Çarşamba

No me puedo quejar! (Sikayet edemem, hersey pek guzel efenim)

- Yeni sinifimi pek sevdim. Artik bayagi bayagi konusmaya basladik, hatta ders aralarinda kahve icerken bile dun ne oldu ne bitti ispanyolca sakiyoruz.

- Yeni gectigimiz kitapta cok eglenceli. Sadece dil degil Ispanyol kulturunu de bi nevi ogrenmis oluyoruz, konularla birlikte. Mesela bugun ispanyollarin genel ozellikleriyle kendi ulkemizi kiyasladik.

- Bu ispanyollar neler yaparlar? Tanisinca sip diye hemencik yanaktan operler, tokalasma falan bilmezler, dokunarak konusalar, sarilmayi pek severler, cuma ve cumartesi gecesi mutlaka gece disari cikarlar, bir bardan ya da cafeden otekine gecerek sabahlamaya bayilirlar, olur da biryer bulmazlarsa otururr sokaklarda icerler ( yasak olmasina ragmen). Umumi tuvalet diye birsey yoktur. Ne sokaklarda ne metroda tuvalaet bulamazsiniz, cisiniz mi geldi, bir bara ya caktirmadan gireceksiniz ya da abi nolur cok sikistim "Puedo usar a bano?" diyip efendi efendi izninizi isteyeceksiniz.

- Escinseller evlenebiliyorlar. Gay, Lezbiyen fark etmez ciftler sokakta el ele rahatca dolasip, opusup koklasabiliyor.

- Ciftlerin evlenmeden bir arada aramalari normal. Ama evlilik ve evli olmama arasinda tam ortada bir durum var ve siz bunu gidip devlete soylediginiz de bir takim haklariniz garanti altina aliniyor. Mesela gidiyor diyorsunuz ki, biz birbirimizi seviyoruz, bir arada yasiyoruz, evlilik degil de olur da bana birsey olursa benim olan seylerden sevdicegim yararlanabilsin diyorsunuz, bir kagit imzaliyorsunuz, ne evli ne bekar arasi birsey oluyorsunuz.

- Monaparentales diye bir aile tipi var, anne ya da baba ile sadece herhangi biri olarak, cocuk sahibi olabiliyorsunuz.

- Bu insanlar icin aksam 11 - 12 de yemek yemek, aksam yemegi icin o saatte arkadaslarla bulusmak cok normal. Bunun sebebi olarakta isten 9 da cikmalarini gosteriyorlar.

- Japonlar ve Koreliler, biz nasilki birbirimizi gordugumuzde sapur supur opuyoruz, naber diyip, kesinlikle opmuyorlarmis efendim. Sadece sevgililerini, ya eslerini opebilirlermis. Opmek derken yanaktan opusmek, selamlasmaktan bahsediyoruz.

- Hesabi ben odicem, birak yok valla ben odicem tantanasi burada da var, Herkes birbirine birseyler ismarlamak icin yarisiyor.

- Yemege giderken nasil ki tatli gider, burada sarap makbul efenim.

- Sevdicegimiz icin, biz bir elmanin iki yarisiyiz diyoruz ya biz turkcede, ispanyollarda da var, ama onlarin ki portakal! Sevdiceginiz ispanyolsa portakalin yarisi yani "media  naranja" oluyorusunuz!